O gece görevli olmadığı halde hastaneye koÅŸan Prof Dr Derya Özçelik yaÅŸadıklarını Medimagazin'e yazdı....
Önce bu yazıyı yazsam mı yazmasam mı bilemedim. Sonra Çevik Kuvvetin ‘Çelik’ gibi polislerini anlatmak için yazmaya karar verdim.. Sakarya Üniversitesi Plastik Cerrahi KliniÄŸi’nde görev yapıyorum.. 10 Aralık 2016 gecesi Ä°stanbul’da NiÅŸantaşı’ndaki evimdeydim. Yüz kırıkları ile ilgili yazdığım bir makaleyi gözden geçiriyorum. 10.30 gibi dışarda güçlü bir patlama sesi duyuldu. Sonra televizyonda altyazı olarak ‘Taksim’de patlama’, ardından da ‘Maçka parkında bomba patladı’ haberleri geçmeye baÅŸladı. Maçka parkının benim evime uzaklığı belki 500 metre..
Dışarda Amerikan Hastanesi’nin görevlisi ‘ambulasları çıkartın’ diye bağırmaya baÅŸladı. Ben de o anda belki bir yardımım olur diye evden çıktım. Önce Maçka parkının olduÄŸu yere gittim, havada keskin bir barut kokusu.. Helikopterler ışıklarıyla yeri aydınlatıyor, uzakta onlarca ambulansın ışığı görünüyor.. Polisler olay yerine gitmeme izin vermedi. Whatsapp mesajlarıma baktım. Okmeydanı Plastik Cerrahi KliniÄŸinin Sorumlusu Dr Özay Özkaya ‘hastane kapısında beklediklerini’ yazmış..
Yoldan geçen bir ambulans ÅŸöförü ‘GümüÅŸsuyu Askeri Hastanesi (eski adı) yoÄŸun olduÄŸunu oraya gitmemim uygun olduÄŸunu’ söyledi. Bir taksiye binip gittim. Hastanenin kapısında polisler bekliyor... Doktor olduÄŸumu söyleyince ‘geçin’ dediler. Saat sanırım 11. 30 olmuÅŸtu.
Ä°çerde bütün yaralılar Çevik Kuvveten kardeÅŸlerimiz.. Yaklaşık 10-12 kiÅŸi.. Bir o kadar da doktor. Hepsi olayı duyar duymaz koÅŸup gelmiÅŸler. Ağır olanları sevk etmiÅŸler.. Ağır hastaların olduÄŸu doktorların üzerindeki ve de yerlerde hızla silinmiÅŸ ama çoÄŸu duran izlerden anlaşılıyor..
Aynı ÅžiÅŸli Etfal’den bir hemÅŸire Hanım’ın bugüne dair yazdıkları gibi; hiç bir bağırtı çağırtı yok.. Yaralı polislerden hiç bir ses gelmiyor. Sessizce uzanmışlar.. ‘Nasılsınız’ diye sorunca ‘iyiyim’ diyorlar.. Çalan telefonlara da aynısını söylüyorlar 'iyiyim..' Sadece doktorların hemÅŸirelerin konuÅŸmaları duyuluyor.
Sonra kendimi tanıttım, plastik cerrah olduÄŸumu yardımcı olabileceÄŸim bir ÅŸey olup olmadığını sordum. Yüzünde kesisi olan ve bacaklarda ÅŸarapnel kesileri olan hastaları gösterdiler, ufak ameliyatlarını yaptım. Bacağında kesi olan kardeÅŸimize 14 gün kadar rapor verilmesinin uygun olacağını söyledim, ‘rapor almak istemediÄŸini çalışmak istediÄŸini’ söyledi.
Bir polisimizin tedavisini yaparken yakını geldi, sadece gözlerinden yaÅŸlar süzüldü.. Sessizce.. Hepsi defalarca teÅŸekkür etti. Åžaşırdım. ‘Bizim için bu saatte evinizden kalkıp geldiniz dediler..’ ‘Tabiki gelicez’ dedim.. ‘Sizler bizim için canınızı veriyorsunuz, evden gelmiÅŸiz çok mu’ diyecektim, aÄŸlamamak için diyemedim..
01.30 gibi cerrahi gereken iÅŸlemler bitti. Hastaneden çıktım.
Yoldan hiç taksi geçmiyordu. Bir bayanın kullandığı arabayı polislerle durdurduk. NiÅŸantaşına beni bırakmalarını rica ettik.. ‘Ne demek bizim de bir katkımız olsun dediler..‘
Genel cerrahi uzmanı dayımın dediÄŸi gibi ‘dünyada kötü insanlar var ama iyiler daha fazla..’ Polisimize, vatandaÅŸlarımıza baÅŸsaÄŸlığı; yaralı kardeÅŸlerimize acil ÅŸifalar diliyorum..
Bundan sonra benim gözümde Çevik Kuvvetin adı Çelik Kuvvet..
Prof Dr Derya Özçelik Plastik Cerrahi Uzmanı
Kaynak: MediMagazin