Ana Sayfa
Duyurular
İnmede Zaman Kaybı Beyin Kaybıdır

İNMEDE ZAMAN KAYBI BEYİN KAYBIDIR

Yrd. Doç. Dr. Bilgehan Atılgan ACAR “İnme, diğer adıyla felç, dünyada ölüm nedenleri arasında artık ikinci sırada ayrıca erişkinlerde sakatlık nedenleri arasında ilk sırada yer almaktadır.  Damar tıkanıklığı kaynaklı inmelerde, uygun hastalara ve zamanında yapılabilen pıhtı eritici (tıbbi adıyla trombolitik) tedavi, her sekiz hastadan birinde felcin tüm etkilerini ortadan kaldırabilmektedir. Trombolitik tedavi günümüzde inmede sakatlığı önleyen bilinen tek tedavidir.” dedi.

Bu tedavinin önündeki en büyük engelin zaman olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Acar, Özellikle damar tıkanıklığı kaynaklı inmelerde ilk 4,5 saat altın değerindedir. Bunun bir kısmı hastaneye ulaşım ve yine yaklaşık 30-60 dakikalık kısmı hastanede yapılan tetkiklerin sonuçlarını almak için geçeceği göz önüne alındığında, belirtilerin dikkate alınıp hastanın hemen doğru merkeze ulaştırılması hayati önem taşımakta olduğunu belirtti.

ÖNEMLİ OLAN BELİRTİLERİ ANLAMAK

Eğer hasta veya hasta yakını inme belirtilerini anlayıp hızla pıhtı eritici tedavi yapılan merkeze ulaştırılabilir ise  sakatlığı önleme şansının yakalanabileceğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Acar’a göre çoğu kişi ani başlayan inme belirtilerini bildiği halde önemsemeyebiliyor ve bunun düzelmesini bekliyor. İşin üzücü kısmı düzelme olması halinde bile bu kişilerde saatler veya günler içinde tekrarlayan daha ağır bir inme gözlenebiliyor.

Yüz kol veya bacaklarda, genellikle sağ veya sol tek taraflı ani başlayan his kaybı, uyuşma, karıncalanma, iğnelenme, güç kaybı, ani ve şiddetli baş ağrısı, ani baş dönmesi ve dengesizlik, konuşmada peltekleşme veya konuşma güçlüğü, bir ya da iki gözde ani görme azlığı veya kaybı, bilinç bulanıklığı veya bilinç kaybı gibi durumlarda vakit kaybetmeden acil sağlık hizmetlerine haber verilmeli veya inme tedavisi yapabilen bir merkeze hasta götürülmelidir.

 İleri yaşlarda, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kalp hastalığı olanlarda, aşırı kilolularda ve sigara kullananlarda inme geçirme riskinin çok daha yüksek olduğu da unutulmamalıdır.

 HASTA YAKINLARININ GÖREVİ

Yrd. Doç. Dr. Acar “Hastaların bilinç bulanıklığı nedeniyle ya da inme belirtilerini anlayıp önemsememeleri durumunda hasta yakınlarına büyük görev düşmekte olduğunu belirterek “hasta yakını, inme şüphesi varlığında; hastanın onu anlayıp anlamadığını, kol ve bacağını kaldırıp kaldıramadığını konuşmasında bozulma olup olmadığını anlamaya çalışmalıdır. Bunlardan birini bile yapamıyorsa kesinlikle beklememeli, acil sağlık hizmetleri (ülkemizde 112) aranılarak hasta hemen en yakın, etkin tedavilerin kullanıldığı bir merkeze götürmelidir ve yakınmaların düzelmesi halinde bile bu prosedür uygulanmalıdır” dedi.
 

ZAMAN ÖNEMLİ

Hastaların neredeyse yüzde 70-80’inde sorun beyin damar ya da damarlarının pıhtı ile tıkanması olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Acar,  “bu tıkanma sonrası kan dolaşımı duran beyin dokusu hücrelerinde hızla kayıp meydana geliyor. Hasta erken dönemde tedavi edilebilir ise beyin dokusunda fonksiyonunu kaybetmiş ama ölmemiş bölgelerin tekrar fonksiyon kazanması için toplardamar veya atardamar yoluyla pıhtı çözücü tedavi veriliyor. Kaybı engellemek için tedaviye mümkün olduğunca erken başlanması gerekiyor. Eğer tedavi ilk 1,5 saatte yapılırsa üç hastadan biri, 3 ile 4,5 saat arasında yapılırsa sekiz hastadan biri fayda görüyor. En geç 6 saate kadar ise anjiyografi ile beyin damarındaki tıkanıklığa ulaşılıp ilaç veya mekanik olarak pıhtı temizlenebiliyor. Uygun süre içerisinde hastaneye gelmenin dışında hastalarda bu tedavileri uygulayabilmek için bazı koşulların da olması gerekmektedir” dedi.

SAKARYA'DA İNME

2015 yılından itibaren Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji kliniğinde pıhtı eritici tedavi vermeye başladıklarını belirten Yrd. Doç. Dr. Bilgehan Atılgan ACAR, hastaneye geç gelen hastalarının çoğunlukta olduğunu, bu nedenle pek çok hastanın tedavi şansını yakalayamadığını dile getirdi. İnmenin hasta ve hasta yakınları tarafından tanınabilmesi ve zaman kaybının önemini vurgulamak için Sakarya Kamu Hastaneleri Kurumu ve Sakarya Üniversitesi destekleri ile birçok faaliyetin planladığını ifade etti.