Ana Sayfa
Duyurular
Mikrobiyata Çalıştayı Yapıldı

MİKROBİYATA ÇALIŞTAYI YAPILDI

SAÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı ile Biyoteknolojik ve Stratejik SaÄŸlık AraÅŸtırmaları DerneÄŸi tarafından, 10 Mayıs ÇarÅŸamba günü 13.00-18.30 saatlerinde SAÜ Kongre Merkezinde, Prof. Dr. Mustafa AltındiÅŸ baÅŸkanlığında, farklı üniversite ve merkezlerden katılan bilim insanları ile Mikrobiyota Çalıştayı düzenlendi. SaÄŸlık alanında akdemisyen yaklaşık 70 kiÅŸinin katıldığı çalıştayda, alanında yetkin isimlerin yaptığı sunumlar ile mikrobiyota konusu farklı yönlerden deÄŸerlendirildi. Çalıştay baÅŸkanının açılış ve Sakarya Kamu Hastaneler BirliÄŸi sekreteri Doç Dr Hasan Salih SAÄžLAM’ın selamlama konuÅŸması sonrasında, baÅŸkanlığını TÜBÄ°TAK MAM Gen MühendisliÄŸi ve Biyoteknoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Åžaban TEKÄ°N’in yaptığı ilk oturumda; Prof. Dr. Mustafa AltındiÅŸ “Ä°nsan Mikrobiyom Projesi ve Mikrobiyotanın GeleceÄŸi”, Acıbadem Ünv.den Prof. Dr. UÄŸur Sezerman “Mikrobiyota Analizi ve KiÅŸiye Özel Tıp Uygulamaları”, Hacettepe Unv den Uzm. Dyt. Aslıhan Özdemir “Beslenme ve Mikrobiyota Ä°liÅŸkisi”, GATA’dan Prof. Dr. Ahmet Uygun “Fekal Mikrobiyota Transferi”, Doç. Dr. Mehmet KöroÄŸlu “Mikrobiyota Örnek Alımı-DNA Ä°zolasyonu”, karabuk Ünv den Yrd. Doç. Dr. Özlem Cesur Günay “Mikrobiyotada 16S rRNA”, Yrd. Doç. Dr. M. Kamil Turan “Bioinformatik Analiz” ve Prof. Dr. Åžaban Tekin “TUBÄ°TAK MAM’da Bioinformatik” konularında sunularını yaptılar. Oturum baÅŸkanlığını SAÜ SaÄŸlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. OÄŸuz KARABAY’ın yaptığı ikinci oturumda ise; Medipol Ünv.den Doç. Dr. Süleyman Yıldırım “Nörodejeneratif Rahatsızlıklar ve Mikrobiyota”, Doç. Dr. Ä°lhan HacıbekiroÄŸlu “Mikrobiyota-Kanser Ä°liÅŸkisi”, Prof. Dr. Serhan CeviroÄŸlu “Kadın Üreme Sistemi Mikrobiyotası”, Prof. Dr. Mustafa AltındiÅŸ “Ä°mmün Sistem ve Barsak Mikrobiyotası”, Doç. Dr. Selma AltındiÅŸ “Mikrobiyota Çalışmalarında Etik” konularında sunularını gerçekleÅŸtirdiler. KonuÅŸmacıların bilgi ve deneyimlerinin paylaşıldığı sunularda katılımcılardan gelen sorulara yanıtlar arandı.

Mikrobiyota nedir?

Günümüzde, tıp alanındaki geliÅŸmeler saÄŸlıklı yaÅŸamın doÄŸumla birlikte oluÅŸmaya baÅŸlayan ve bizim mikrobiyotamızı oluÅŸturan flora elemanı mikroorganizmalarla çok yakından ilgili olduÄŸuna iÅŸaret etmektedir. Güncel araÅŸtırmalar doÄŸrultusunda yeni bir organ gibi deÄŸerlendirilmeye baÅŸlanan mikrobiyota pek çok hastalık üzerine olan etkileri bakımından araÅŸtırılmaya devam edilmekte, sorulara yanıtlar aranmaktadır. Barsak mikrobiyotası araÅŸtırmalarında ilk bulgular, konunun tıpta birçok hastalığın tanı ve tedavisinde yer alacağı ÅŸeklinde oldu. Yapılan çalışmalarda bazı kanserler, inflamatuvar bağırsak hastalıkları, bazı nörolojik hastalıklar, diabetes mellitus, astım, vb birçok kronik hastalığın mikrobiyota ile ilgili olduÄŸu görülmektedir. DoÄŸumla birlikte oluÅŸmaya baÅŸlayan barsak mikrobiyotamızda doÄŸum ÅŸeklimiz etkili olabilmektedir. Normal doÄŸumda annenin doÄŸum kanalındaki yararlı bakteriler bebeÄŸin barsaklarına yerleÅŸirken sezeryen doÄŸumda doktorun, hemÅŸirenin elindeki hatta hastane ortamındaki bakteriler bebeklerin barsaklarına yerleÅŸebilmektedir. Anne sütü ve sonrasındaki beslenme tarzı da mikrobiyota üzerinde oldukça etkilidir. Anne sütü barsaklardaki yararlı bakterilerin artışın saÄŸlayacak prebiyotik denilen maddeleri içermektedir. Ek gıdalara baÅŸlanması ile barsak bakteri yapısı olgunlaşıp ÅŸekillenerek hayat boyu oluÅŸacak ÅŸeklini tamamlar. Bu dönemde kullanılan antibiyotikler barsak mikrobiyotasında kalıcı hasar bırakarak, çocuklarda obezite, inflamatuvar barsak hastalıkları, otizm, alerjik hastalıklar, öÄŸrenme bozuklukları gibi birçok soruna neden olabilir. EriÅŸkinlerdeki barsak mikrobiyotası bozuklukları da benzer ÅŸekilde birçok kronik rahatsızlığa neden olabilir.

Mikrobiotanın saÄŸlık ve hastalıklar üzerindeki etkisi artık bilinse de pek çok soruya cevap aranmaktadır. GeçmiÅŸ 20 yıl genetik çağı iken gelecek 20 yılın mikrobiyota çalışmaları olması muhtemeldir. Türkiye bu konuda henüz start alamamış olsa da bu alanın ülkemiz için farklı bir önemi vardır. Hızla deÄŸiÅŸmekle birlikte, halen beslenme alışkanlığımız Batı ülkelerinden farklıdır. Bu nedenle kendimize özgü bir barsak bakteri yapımız olması muhtemeldir. Bu konu üzerinde yapılacak çalışmalarla, bize özel tanı ve tedavi yöntemleri geliÅŸtirilebilir. Tıbbın çok önemli güncel alanlarından olan mikrobiyota ile ilgili son bilgilerin, deneyimlerin ve gelinen noktanın farklı uzmanlık alanlarda görev yapan hocalarımız tarafından aktarıldığı çalıştayda; Türkiye’de neler yapılabilir ve kimler ne ÅŸekilde rol alır, nasıl çalışılmalı konularında paylaşımlar ve planlamalar yapılmaya çalışıldı. Düzenlenecek olan çalıştay raporu yol haritası oluÅŸturulmasında stratejik öneme sahip olacak ve bu konuya ciddi katkı saÄŸlayacaktır. Bu önemli alanda geri kalınmaması ve geliÅŸmelere ayak uydurulması için gelecekte ülkemizde daha fazla bilim insanının bir araya gelerek bu konuya eÄŸilmesine büyük ihtiyaç duyulmaktadır.